(VİYANA) HJ – Avusturya’da kamu bütçesinin toparlanması gerektiği görüşü siyaset yelpazesinde geniş kabul görürken, bu toparlanmanın nasıl yapılacağı yoğun biçimde tartışılıyor.
Maliye Bakanı Markus Marterbauer liderliğindeki hükümet, “adil ve dengeli” bir konsolidasyon programı sunduğunu öne sürse de, Parlamento Bütçe Hizmetleri’nin bu haftaki raporu farklı bir tablo ortaya koydu.
Rapora göre, kesintilerin etkisi mutlak tutarlara göre değerlendirildiğinde yüksek gelir grupları daha büyük katkı sağlıyor. Ancak bu katkıların hane gelirlerine oranla değerlendirilmesi, sosyal adaleti sorgulatan sonuçlar doğuruyor.
Mutlak rakamlarda zengin önde
Bütçe Hizmetleri’nin analizine göre, 2029 yılına kadar toplam tasarruf hacminin yüzde 14’ü, en yüksek gelir dilimini oluşturan yüzde 10’luk kesimden sağlanacak. Bu grup bütçeye 2,35 milyar avro katkı sunacak. En düşük gelirli yüzde 10’luk kesim ise yüzde 8’lik payla 1,31 milyar avro katkı sağlayacak.
Der Standard‘da yer alan habere göre miktar bazında bakıldığında, zenginler daha çok ödüyor. Ancak bu, yükün kime ne kadar ağır geldiğini açıklamıyor.
Gelire göre bakıldığında tablo değişiyor
Oransal etki dikkate alındığında, dar gelirli kesimin yükü daha da netleşiyor. En düşük gelirli haneler, bu yıl için gelirlerinin yüzde 2,3’ünü kaybedecek. 2029 itibarıyla bu kayıp yüzde 3,3’e çıkacak. Buna karşın en yüksek gelirli kesimde kayıp bu yıl yalnızca yüzde 0,4, 2029’da ise yüzde 1,1 olacak. Ortalama gelir grubundaki düşüş ise aynı dönemde yüzde 0,8’den yüzde 1,6’ya yükselecek.
Bu dengesizliğin en belirgin nedeni, herkes için eşit şekilde ödenen iklim bonusunun kaldırılması. Sabit miktarda verilen bu destek, dar gelirli haneler için gelirde daha büyük bir boşluk yaratıyor. Buna karşılık, telafi edici önlem olarak getirilen “Pendler-Euro” (uzun mesafe çalışanlar vergisi indirimi), yüksek gelirli çalışanlara daha fazla fayda sağlıyor. Sosyal yardımların enflasyon oranında artırılmaması ve sosyal yardım alanlara yönelik eğitim priminin kaldırılması da düşük gelir grubunu olumsuz etkileyen diğer faktörler arasında.
“Bu bir tasarruf değil, sosyal adaletsizliktir”
Yeşiller Partisi milletvekilleri Alma Zadić ve Markus Koza, yayımlanan analiz üzerine yaptıkları ortak açıklamada, “En alt gelir grubundakiler bu siyah-kırmızı-pembe koalisyonun tasarruf paketinin en büyük kaybedenidir. Bu yalnızca adaletsizlik değil; aynı zamanda akıldışı ve vicdansız bir politikadır” ifadelerini kullandı.
Maliye Bakanı Marterbauer ise, alınan bazı önlemlerin olumsuz dağılım etkilerini kabul ettiğini belirterek, değerlendirmeye dâhil edilemeyen yatırmalara işaret etti. Bakan, özellikle uzun süreli işsizlere yönelik destekler ile ikinci zorunlu anaokulu yılı gibi projelerin, düşük gelirli gruplar açısından olumlu etkiler yaratacağını savundu.
Eski destekler hâlâ etkili mi?
Bütçe Hizmetleri’nin analizinde, önceki hükümetlerin pandemi ve enflasyon krizine karşı sağladığı yardımlar da dikkate alındı. Bu dönemde özellikle alt gelir gruplarının gelirinde kayda değer artış olmuştu. En düşük yüzde 10’luk kesim, önceki yardımlar sayesinde gelirini yüzde 11,2 oranında artırmıştı. En yüksek gelir grubundaki artış ise yalnızca yüzde 5,3’tü. Bu olumlu etkinin, şimdi uygulanan kesintilerle tamamen silinmeyeceği ancak kısmen geri alınacağı belirtildi.
Bununla birlikte, analizde uyarıcı bir not da yer aldı: Şu ana kadar tasarruf planlarının yalnızca gelir artırıcı kısmı uygulamaya geçmiş durumda. Harcama kesintilerine dair planların büyük kısmı ise hâlâ belirsizliğini koruyor. Orta vadede nasıl bir tablo ortaya çıkacağı ise hükümetin atacağı adımlara bağlı olacak.