Viyana ve çevresinde görev yapan Türk kökenli doktorlar, Viyana’da düzenlenen iftar yemeğinde bir araya geldi. Buluşmada, sağlık sistemine katkı ve sağlık politikalarında aktif rol üstlenmenin önemi vurgulandı.
21 Mart Cuma günü Viyana’nın 1. bölgesindeki The Kent Restaurant‘ta Avusturya Tıbbi Tabipler Birliği tarafından düzenlenen iftar yemeği, geniş bir katılımla gerçekleşti. Programa, Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Gürsel Dönmez, Viyana Başkonsolosu Ece Öztürk, SPÖ Viyana Eyalet Milletvekili Aslıhan Bozatemur, UID Avusturya Başkanı Mahmut Koç, DTİK Avusturya Başkanı Faruk Can ve çok sayıda doktor ile sağlık uzmanı katıldı.
Büyükelçi Dönmez: “Göç Hikâyemiz Başarıya Dönüştü”
Programda konuşan T.C. Viyana Büyükelçisi Gürsel Dönmez, yaklaşık 150 Türk kökenli doktorun Avusturya’da görev yaptığını belirterek, “1960’lı yıllarda zorlu koşullarda bu ülkeye gelen insanlarımızın çocukları ve torunları bugün burada meslek sahibi oldular.” dedi.
Bozatemur: “Derneklerimiz, Köprü İşlevi Görüyor”
SPÖ Viyana Eyalet Milletvekili Aslıhan Bozatemur ise konuşmasında, Viyana Belediye Başkanı ve Eyalet Başkanı Dr. Michael Ludwig’in selamlarını ileterek, yakın zamanda belediye sarayında cerrahlar ve sağlık çalışanlarıyla özel bir toplantı planlandığını duyurdu. Bu toplantının, sağlık ve entegrasyon politikalarını birlikte şekillendirmek için önemli bir fırsat olacağını belirten Bozatemur, “Bu buluşmada güncel sorunları ve çözüm yollarını birlikte tartışacağız. Sağlık alanında güçlü bir iletişim köprüsü kurmak hepimizin sorumluluğu” dedi.
Sivil toplum kuruluşlarının toplumsal uyumdaki rolüne de dikkat çeken Bozatemur, “Derneklerimiz, toplum ve siyaset arasında köprü işlevi görüyor. Bu alandaki çabalarınız, bizler için son derece değerli” ifadelerini kullandı.
Dr. Can: “Hekimler Sadece Kliniklerde Değil, Sağlık Politikalarında da Söz Sahibi Olmalı”
Avusturya Tıbbi Tabipler Birliği Başkanı Dr. Melek Can, iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, hekimlerin yalnızca kliniklerde değil, sağlık politikalarında da etkin rol alması gerektiğinin altını çizdi. Sağlık sisteminin karşılaştığı sorunlara en yakından tanıklık eden kesimin sağlık çalışanları olduğunu vurgulayan Can, “Uzun bekleme sürelerini, aşırı iş yükünü ve artan talepleri bizden daha iyi kim bilebilir? Bu nedenle, çözüm süreçlerinde de sorumluluk almalıyız” dedi.
Can, çok kültürlü şehirlerde sağlık hizmetlerinin herkes için eşit erişilebilir olmasının önemine değinerek, hekimlerin yalnızca tedavi değil, aynı zamanda toplumsal köprü kuran bir görev üstlenmesi gerektiğini belirtirken, “Sağlık sadece tıbbi bir mesele değil; adalet, fırsat eşitliği ve toplumsal sorumluluk konusudur. Bu nedenle sağlık okuryazarlığını artırmak ve toplumu bilgilendirmek için hep birlikte çalışmalıyız” şeklinde konuştu.
Can konuşmasını, “Bugün burada sadece dinleyici olmayın; fikir alışverişinde bulunun, katkı sağlayın. Geleceğin sağlık sistemini birlikte inşa edelim” çağrısıyla tamamladı.