VİYANA (KADDAFİ KAYA) – Sosyal Demokrat Parti (SPÖ), 441 kişilik genel aday listesini yayınlarken, dikkat çekici bir kararla, geçmiş seçimlerde partisine önemli bir tercihli oy desteği sağlamış olan ve altı akademik ünvana sahip Tarık Mete’yi listeye dahil etmemesi dikkatlerden kaçmadı.
15.382 Tercihli Oy Almıştı
Bu kararın, özellikle Türk kökenli seçmenler arasında güvenilir ve desteklenen bir isim olarak bilinen Mete’nin, son seçimlerde 15.382 tercih oyu ile parti liderlerinden sonra en çok tercihli oy alan kişi olması nedeniyle büyük bir şaşkınlık yarattı.
Parti İçi Dinamikler ve Etnik Temsil
SPÖ’nün bu kararı, Avusturya’da özellikle son yıllarda artan göçmen nüfusu ve bunun siyasi yansımalarının ışığında, partinin etnik kökenli adaylara yaklaşımını yeniden sorgulanmaya yol açıyor. Etnik temsilin dengesi, SPÖ’nün aday kararlarında henüz yeterince kapsayıcı olmadığını gösteriyor.
Anketler, Kararda Rol Oynamış Olabilir Mi?
Son anketlerde Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ)’nün birinci parti olarak öne çıkması, “SPÖ’nün aday seçim stratejilerini etkilemiş olabilir mi?” ve “SPÖ, FPÖ’nün yükselişi karşısında daha muhafazakâr bir seçmen kitlesine mi hitap etmeye çalışıyor?” gibi soruları akıllara getiriyor.
Bu soruların yanıtını ilerleyen dönemde daha net görebileceğimizi umuyorum.
Karar, SPÖ İçin Hangi Riskleri Barındıyor?
Parti, Tarık Mete’nin aday gösterilmemesinin sebeplerini açık ve ikna edici bir şekilde ifade edemezse, etnik kökenli seçmenler nezdinde ciddi bir güven kaybına uğrayabilir.
Mete’nin listeye dahil edilmemesi, özellikle Türk kökenli seçmenler başta olmak üzere, genel olarak etnik kökenli seçmenler arasında nasıl bir tepki uyandıracağı şimdiden merak konusu. Bu durum, SPÖ’nün bu demografik gruplar nezdindeki imajını zedeleyebilir ve seçmenlerin oy verme davranışlarında önemli değişikliklere yol açabilir.
Babler’ın Tavrı Merak Konusu
Öte yandan SPÖ lideri olarak ilk genel seçimlerine hazırlanan Andreas Babler’nın, Mete’nin aday gösterilmemesinin hem parti için hem parti dışı tepkilere nasıl yanıt vereceği de an az karar kadar önemli olabilir.
Geçmiş Örnekleri Hatırlattı
SPÖ içinde geçmiş dönemde de benzer vakaların yaşanmış olması, Türk kökenli adayların parti için temsil zenginliğinden ziyade sadece “oy tuzağı” olarak görülüp görülmediği, bu kararla yeniden gündeme geleceği aşikar.
Şüphesiz ki Mete’nin aday gösterilmemiş olması, seçmende, SPÖ’nün etnik kökenli adayları siyasi stratejilerinde nasıl konumlandırdığına dair önemli endişelere yol açacaktır.
Dipnot: Konuyla ilgili görüşlerine başvurmak istediğimiz Tarık Mete’ye ulaşılamamıştır.