VİYANA. Son dönemde, Avrupa Birliği’nde (AB) çeşitli ülkelerdeki çiftçiler, artan maliyetler, sıkı iklim politikaları ve azalan kar marjları nedeniyle protesto eylemlerine başvuruyor. Bu durum, Fransa, Avusturya, Almanya ve Polonya gibi ülkelerde özellikle belirgin bir hal aldı.
Çiftçiler, mevcut koşulların geçim kaynaklarını ve üretimdeki sürdürebilirliği ciddi şekilde tehdit ettiğini ifade belirtiyor.
Geçtiğimiz Perşembe günü, Brüksel şehir merkezinde yüzlerce traktör trafiği durdurdu ve çiftçiler Avrupa Parlamentosu’na yönelik öfkeli protestolarını sürdürdü. AB liderlerinin tarım konusunu gündemlerine almamaları, politikacıları bu sorunları göz ardı etmenin risklerini gözden geçirmeye zorluyor.
– Çok Çeşitli Sorunlar
Bu protestoların kökeninde yer alan sorunlar ise çeşitli boyutlara sahip. Berlin’in tarımsal yakıt üzerindeki vergi indirimlerini kaldırma planları ve Hollanda’nın nitrojen emisyonları azaltma zorunluluğu gibi ülkelere özgü endişeler bulunurken, düşen satış fiyatları, artan maliyetler, ağır düzenlemeler, güçlü perakende sektörü, borç yükü, iklim değişikliği ve ucuz yabancı ithalat gibi kıta çapında ortak sorunlar da mevcut.
– Ukrayna’ya Karşı Öfke Artıyor
Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesiyle birlikte, AB ülkelerindeki çiftçilerin maliyetleri önemli ölçüde arttı. Eurostat verilerine göre, 2022’nin üçüncü çeyreğinde çiftçilerin ürünleri için aldıkları fiyatlar, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık yüzde 9 oranında düştü.
Ukrayna’dan yapılan ithalat, özellikle Rusya’nın işgalinin ardından artan haksız rekabete yönelik öfkeyi artırdı. Avrupa’nın bazı bölgelerinde, özellikle Fransa’da, uzak ülkelerden gelen ucuz ithalat büyük bir öfke kaynağı haline geldi.
İklim değişikliği kaynaklı aşırı hava olayları da üretimi olumsuz etkiliyor. Güney İspanya’daki su rezervuarlarının düşük kapasitesi ve Yunanistan’da orman yangınlarının yol açtığı kayıplar, çiftçiler için ek zorluklar yaratıyor.
– Ölçek Ekonomisi Çiftlik Sayısını Azalttı
AB’nin ortak tarım politikası, tarihsel olarak ölçek ekonomisine dayanmakta ve bu durum AB’deki çiftlik sayısının 2005’ten bu yana üçte bir oranında azalmasına yol açtı. Büyük çiftliklerin düşük kâr marjları ve yüksek borç yükü altında çalışması, küçük çiftliklerin rekabet edememe durumuna gelmesine neden oldu.
AB’nin tarım sektörü, 2050 yılına kadar iklim açısından nötr hale gelmeyi amaçlayan Avrupa Yeşil Anlaşması’ndan endişe duyuyor. Bu anlaşma kapsamında pestisit kullanımının ve gübre kullanımının azaltılması, daha fazla alanın tarım dışı kullanıma ayrılması ve organik üretimin artırılması gibi hedefler yer alıyor.
– Protestolar İlk Sonuçları Verdi
Ulusal hükümetler ve AB düzeyinde çeşitli önlemler alınmaya başlandı. Almanya, dizel sübvansiyonlarını azaltma planlarını erteledi; Fransa, dizel vergisi artışını iptal etti ve çiftçilere mali yardım sözü verdi. Avrupa Komisyonu, Ukrayna’dan yapılan tarımsal ithalatı sınırlandırmayı ve çiftçilerin AB sübvansiyonlarından yararlanırken topraklarının bir kısmını nadasa bırakma yükümlülüğünden geçici olarak muaf tutulmasını önerdi.
Bu gelişmeler, Avrupa’daki çiftçilerin durumunu iyileştirmeye yönelik atılan adımlar olsa da, sektördeki huzursuzluk devam ediyor. Haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde çiftçilerin desteğini kazanmayı hedefleyen politikacılar, bu sorunlara karşı daha fazla taviz vermek zorunda kalabilir.