VİYANA (HJ) – Raab, Müslümanların Avusturya’nın bir parçası olduğunu vurgularken, siyasal İslam’ın entegrasyon sürecine zarar verdiğini belirtti.
Viyana’da yeni açılan ve burka ile Müslüman çocuk kitapları satan bir dükkan, kentte entegrasyon tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Bu gelişme üzerine açıklama yapan Raab, “Müslümanlar Avusturya’ya ait, çoğunluğu barış içinde yaşıyor. İslam, tanınan 16 dini topluluktan biri” dedi.
Ancak Raab, siyasal İslam’ın ciddi bir tehdit olduğunu söyledi. Radikalleşmenin giderek daha fazla internet ortamında gerçekleştiğini söyleyen bakan, “Siyasi İslam, aşırılık ve terörizm söz konusu olduğunda entegrasyon sorunları bitmiştir. Bu noktada sadece en sert cezalar ve hızlı sınır dışı işlemleri gereklidir. Bu kişiler güvenlik sorunu teşkil ediyor ve iltica haklarını kaybetmişlerdir” ifadelerini kullandı.
Raab, siyasi İslam’ın entegrasyon için zehir olduğunu ifade ederek, bu ideolojinin toplumda nefret yaymak ve bölünme yaratmak için kullanıldığını belirtti. Bu nedenle “Siyasal İslam’ı Belgeleme Merkezi”ni kurduklarını ve bazı yasaların daha da sıkılaştırılması gerektiğini söyledi. Raab, özellikle dernek ve toplantı yasalarında daha fazla düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu ekledi.
Bakan ayrıca, din temsilcilerinin aşırılık ve kadın hakları ihlalleri gibi sorunlara karşı daha net bir duruş sergilemesi gerektiğini vurguladı.
Raab, sosyal yardımlar konusundaki tartışmalara da değinerek, Viyana’daki yüksek sosyal yardımların, tam zamanlı çalışanların kazancından fazla olmasının adaletsiz olduğunu belirtti. Özellikle Viyana’da uygulanan sistemin, sığınmacıları diğer eyaletlerden daha fazla cezbettiğini söyleyen bakan, çalışmaya teşvik eden bir sistemin gerekli olduğunu savundu.
Son olarak, sığınmacıların iş gücüne daha hızlı entegre edilmesi gerektiğini söyleyen Raab, iş piyasasının sığınmacılara açılmasının, Avusturya’ya gelişleri teşvik edeceğini ve bunun yanlış bir sinyal olacağını belirtti. Raab, işsiz sığınmacılarla ilgili olarak da SPÖ ve lideri Andreas Babler’i eleştirdi..