(VİYANA) HJ – Favoriten semtinde geçen kasım ayında meydana gelen olayla ilgili davada, Viyana Eyalet Mahkemesi kararını açıkladı. Duruşmada, oğlunu öldüren 29 yaşındaki kadının eylemi sırasında akıl sağlığının yerinde olmadığına hükmedildi. Mahkeme, sanığın ceza sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle forensik-psikiyatri merkezinde tedavi görmesine, ancak bu tedbirin beş yıllık denetim süresi boyunca şartlı olarak ertelenmesine hükmetti. Karar kesinleşti.
Psikiyatrist raporlarına göre ağır ruhsal bozukluk
Mahkeme, kararını iki bağımsız psikiyatrik bilirkişi raporuna dayandırdı. Raporlarda, sanığın eylemi sırasında ağır ve kalıcı bir ruhsal bozukluğun etkisi altında bulunduğu, olayın akut psikotik bir atak sonucu gerçekleştiği belirtildi.
Bilirkişiler, kadının oğlunu uykusunda bıçakla öldürmesinin, “akut polimorf psikotik bozukluk” olarak tanımlanan ve şizofreni belirtileri gösteren bir hastalığın sonucu olduğunu aktardı.
Savcılık, bu değerlendirmelere dayanarak Ceza Yasası’nın 21. maddesi uyarınca kadının forensik-psikiyatrik tedavi merkezine yerleştirilmesini talep etmişti. Uzman görüşlerine göre, kadının hastalığı kısa sürede şiddetli bir seyir göstermiş, olay sırasında gerçeklikle bağını tamamen yitirmesine yol açmıştı.
“Hastalık hızlı ilerledi, ancak tedaviye yanıt verdi”
Duruşmada ifade veren psikiyatrist Peter Hofmann, hastalığın “çok hızlı ilerleyen, ancak iyi tedavi edilebilir” bir form olduğunu söyledi. Hofmann, “Hastalık kısa sürede belirgin hale geldi, fakat uygun ilaç tedavisiyle kalıcı bir iyileşme sağlandı” dedi.
Mahkeme, kadının tedavi sürecinin olumlu ilerlediğini, ancak gözetim ve tıbbi kontrolün devam etmesi gerektiğini vurguladı.
Kadın tedavisine gözetim altında devam edecek
Kadın şu anda hastalığına özel bir tedavi merkezinde kalıyor. Mahkeme, bu kurumda gözetim altında tedavisinin sürdürülmesine karar verdi. Sanığın ilaçlarını düzenli alması, psikiyatrik ve psikoterapötik seanslara devam etmesi, merkezde uygulanan günlük programa katılması ve tedavi süreci hakkında düzenli rapor vermesi zorunlu tutuldu. Ayrıca, beş yıl boyunca denetimli serbestlik kapsamında izlenecek.
“Kendimde değildim, çocuğumu koruduğumu sandım”
Haziran ayındaki duruşmada konuşan kadın, olay sırasında yaşadıklarını, “Kendimde değildim, tamamen kontrolümü kaybettim” sözleriyle anlattı. Olaydan iki gün önce halüsinasyonlar görmeye başladığını, tanımadığı kişilerin çocuğuna zarar vereceğini düşündüğünü söyledi. Sanık, “Panikle hareket ettim. Korku arttıkça paniğim büyüdü. Çocuğumu korumam gerektiğine inandım, ama onu ben öldürdüm” dedi.
Eşiyle yeniden bir araya gelmek istiyor
Duruşmanın sonunda, kadının eşi mahkeme salonundaydı. Kadın, eşine dönerek “Biz mutlu bir aileydik. Çocuğumu çok seviyordum ama bir anda başka biri oldum. Şimdi yeniden dengedeyim” dedi. Eşinin, yaşananlara rağmen onun yanında kalmak ve birlikte yaşamaya devam etmek istediği belirtildi.
Mahkeme, kadının şu anda kararlı bir iyileşme süreci içinde olduğunu, ancak denetim ve tedavinin kesintisiz sürdürülmesi gerektiğini karara bağladı.

