VİYANA (HJ) – ÖVP, söz konusu iddiaları ne doğruladı ne de yalanladı. Parti yetkilileri, APA’ya yaptıkları açıklamada, müzakerelerin içeriği hakkında bilgi vermediklerini belirtti.
Basında yer alan haberlere göre, bankaların son dönemde yeterince yerine getirmediği bazı sorumlulukları yeniden üstlenmeleri sağlanacak. Bu kapsamda, özellikle konut kredilerinde uygun koşullar sunulması, kırsal bölgelerde bankamatik hizmetlerinin garanti altına alınması ve girişimcilik yatırımlarının desteklenmesi gibi konular öne çıkıyor. Özellikle start-up’lar ve ihracat sektörüne yönelik destekler de gündemde.
Henüz net bir model ortaya konulmamış olsa da, bankaların bu adımla bütçeye doğrudan katkı sağlamak yerine, topluma hizmet sunmaları hedefleniyor. Bu yöntemle, bankaların 200 milyon euroyu aşan bir katkı sağlaması bekleniyor.
Mikl-Leitner, “Evde Çocuk Bakımı Primi”ne Karşı Çıktı
Öte yandan, FPÖ’nün talep ettiği “evde çocuk bakımı primi” konusunda ÖVP’den bir taviz gelmesi beklenmiyor.
Salzburg Eyalet Başkanı Wilfried Haslauer ve Tirol Eyalet Başkanı Anton Mattle’ın ardından, Aşağı Avusturya Eyalet Başkanı Johanna Mikl-Leitner de “Kurier” gazetesine yaptığı açıklamada, “evde çocuk bakımı primi”ne karşı olduğunu belirtti.
Mikl-Leitner, bu modelin henüz hiçbir çalışma grubunda tartışılmadığını ifade ederken, “Anaokullarında ve okullarda dilimizin, kültürümüzün ve geleneklerimizin öğretilmesi büyük önem taşıyor” dedi. Ayrıca, anaokullarının ailelerin yanı sıra çocukların toplum içinde nasıl davranmaları gerektiğini öğrendikleri yerler olduğunu vurguladı.
Zaman Sınırı Olmadan Devam Eden Görüşmeler
Pazar günü de devam eden görüşmelerde, tarım konusu da masaya yatırıldı. Yarıyıl tatilinin ardından müzakerelerin sürmesi bekleniyor. Taraflar, koalisyon görüşmeleri için net bir zaman çizelgesi belirlemiş değil.
“Kurier” gazetesi, tüm alt grupların çarşamba gününe kadar sonuçlarını bildirmesi gerektiğini yazarken, “Österreich” gazetesi ise 8 Şubat’a kadar koalisyonun mümkün olup olmadığının netleşeceğini öne sürdü.
STANDARD’ın edindiği bilgilere göre, hem FPÖ hem de ÖVP’li müzakereciler, şubat ortasına kadar bir anlaşmaya varılması konusunda şüpheler taşıyor. Ancak taraflar, şubat ayında anlaşma sağlanamazsa, sürecin tamamen sona erebileceği konusunda hemfikir.
Cuma günü, eski siyasetçiler arasında yer alan eski Cumhurbaşkanı ve SPÖ’lü bakan Heinz Fischer, LIF’in kurucusu Heide Schmidt, eski AB Komiseri Franz Fischler (ÖVP) ve eski Sağlık Bakanı Rudolf Anschober (Yeşiller), FPÖ lideri Herbert Kickl’in “halk şansölyesi” olmasına karşı uyarıda bulunarak alternatif arayışlarına çağrı yaptı. ÖVP, SPÖ ve Neos arasında ocak başında başarısız olan üçlü koalisyon görüşmelerinin yeniden başlatılması da gündeme geldi.
ÖVP’den Tepki Gelmedi
Neos lideri Beate Meinl-Reisinger, STANDARD’a verdiği röportajda, FPÖ ve ÖVP arasındaki görüşmelerin başarısız olması durumunda her zaman müzakerelere açık olduklarını belirtti.
SPÖ lideri Andreas Babler ise “ZiB2” programında, “ÖVP’de makul güçler sorumluluk aldığında ciddi müzakereler mümkün olabilir” dedi. ÖVP ise bu açıklamalara kayıtsız kaldı. Parti yetkilileri, Ö1’in “Mittagsjournal” programına yaptıkları açıklamada, “Hükümet kurma görevi FPÖ’de ve biz onlarla müzakereler yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.