(VİYANA) HJ – Avusturya Dışişleri Bakanı Beate Meinl-Reisinger’in bölge ziyaretlerinin son durağı İsrail oldu. Ürdün’den karayoluyla Batı Şeria’ya geçen heyet, Kudüs’te İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar ile bir araya geldi. Ziyaretin başında yaşanan uzun sınır geçişi ve güvenlik kontrolleri nedeniyle programda aksamalar yaşansa da, taraflar planlanan görüşmeyi gerçekleştirdi.
Der Standard‘ın aktardığı habere göre Kudüs’te yapılan ortak basın toplantısında Meinl-Reisinger, Gazze’deki insani durumu doğrudan ele alarak, “Gazze’deki sivillerin yaşadığı acılar, Avrupa’nın İsrail ile ilişkisini zorluyor. Bir dost olarak geldim ama bu kadar açık konuşmam gerekiyor” dedi.
Yardım organizasyonlarının mevcut yapısını da eleştiren bakan, yardımların ulaştırılamamasının artık kabul edilemez olduğunu yineledi.
Sert sözlere sert yanıt: “İsrail kendi haklılığından emin”
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, bu açıklamalara doğrudan yanıt vererek, dışarıdan yapılan eleştirilerin genellikle bölgedeki güvenlik koşulları göz ardı edilerek dile getirildiğini savundu.
“İsrail olarak biz haklı olduğumuzu biliyoruz” diyen Saar, Gazze’ye gönderilen yardımların Hamas tarafından suistimal edilmesinin önlenmesinin birincil öncelikleri olduğunu vurguladı. Bu nedenle, Hamas’a kaynak aktarabilecek her türlü mekanizmanın “kesin şekilde” reddedileceğini belirtti.
GHF gerilimi: Avusturya’dan net ret
Gazze’ye yardım ulaştırılmasında hangi kurumların kullanılacağı konusu, taraflar arasında ciddi bir ayrışma noktası oluşturuyor. İsrail, BM’ye bağlı UNRWA’nın yerini alması için Mayıs 2025’te ABD ve İsrail desteğiyle kurulan “Gaza Humanitarian Foundation” (GHF) adlı özel kuruluşu destekliyor. Ancak birçok Avrupa ülkesi, bu yeni yapının güvenilirliğini sorguluyor.
Meinl-Reisinger, bir gazetecinin Avusturya’nın GHF aracılığıyla yardım yapıp yapmayacağı yönündeki sorusuna çok net bir yanıt verdi: “Biz Avusturya halkının vergilerini sadece güvenilir partnerler aracılığıyla kullanırız. Uluslararası Kızılhaç böyle bir kuruluştur. GHF ise değil.”
Avusturya böylece, GHF üzerinden yapılan yardım mekanizmasına katılmayacağını açıkça duyurmuş oldu.
Alternatifsizlik, gerilimi artırıyor
Öte yandan, BM ajansı UNRWA’nın İsrail tarafından reddedilmesi ve Avrupa’nın GHF’ye mesafeli yaklaşması, yardım dağıtımı konusunda ciddi bir çıkmaz yaratmış durumda. Bazı dağıtım girişimleri sırasında can kayıplarının yaşanmış olması, tarafların karşılıklı güven sorununu derinleştiriyor.
Saar, yardımların başka yollarla iletilmesine prensipte açık olduklarını, ancak bunun yalnızca İsrail’in güvenlik kriterlerine uygun olması halinde mümkün olacağını söyledi. Dolayısıyla, yeni bir “üçüncü yol”un bulunması ihtimali şu aşamada sınırlı görünüyor.
Kapanan kapılar, bekleyen yardımlar
Gazze’ye yardım ulaştırmakla görevli olan Kızılhaç ve Kızılay ekiplerinin taşıdığı yardım tırlarının Mısır sınırında bekletildiği ve giriş izni verilmediği hatırlatıldı. Bu durum, bölgedeki insani krizin daha da derinleşmesine yol açıyor.
Programın diğer durakları
Meinl-Reisinger’in Kudüs ziyaretinin diğer bölümlerinde, Hamas’ın elinden kurtarılan eski rehine Tal Shoham ile bir araya gelindi. Ayrıca, muhalefet lideri Yair Lapid ile de görüşme yapıldı. Bakanın programı kapsamında salı günü Ramallah’ta Filistinli yetkililerle buluşması ve İsrail Cumhurbaşkanı ile görüşmesi planlanıyor.
Meinl-Reisinger’in son günlerde Kıbrıs, Mısır ve Ürdün’de yaptığı açıklamalarda da Gazze’deki insani durumun artık “kabul edilemez” olduğu vurgulanmış, İsrail’e yardım geçişi konusunda uluslararası sorumluluk çağrısında bulunulmuştu. Kudüs’te yaptığı açıklamalarla bu çizgiyi sürdüren bakan, Avrupa’nın İsrail’e bakışındaki değişimi de açıkça ortaya koymuş oldu.