ICC’den yapılan yazılı açıklamada, duruşma öncesi dairenin, hakkında yakalama emri çıkartılan üç ismin savaş suçları ve insanlık karşıtı suçlar konusunda “cezai sorumluluk” taşıdığına dair “makul gerekçeler” olduğu yönünde karar verdiği belirtildi.
ICC, Netanyahu ve Gallant hakkında yakalama emrine dair açıklamasında, İsrail’in mahkemenin yargı yetkisini kabul etmesinin gerekli olmadığını söyledi.
İsrail, ICC’nin kurucu anlaşması Roma Tüzüğü’ne taraf değil.
İsrail, Hamas’ın askeri kanadı İzettin El-Kassam Tugayları komutanı Muhammed Deyf’i Temmuz’da gerçekleştirilen bir hava saldırısında öldürdüğünü duyurmuştu.
Hamas, Deyf’in ölümünü doğrulamadı.
Uluslararası Ceza Mahkemesi ise, Deyf hakkında tutuklama emri çıkardığına dair açıklamada başsavcılığın İsrailli ve Filistinli makamlardan edinilen bilgiler ışığında Deyf’in “öldürüldüğünü ya da hayatta olduğunu tespit edecek pozisyonda olmadığına” dair yargı öncesi mahkemeye bilgilendirme yaptığı vurgulandı.
Açıklamada bunun üzerine Deyf hakkında tutuklama emri çıkarılması yönünde karar alındığı belirtildi.
ICC Başsavcısı Kerim Han, Mayıs’ta Netanyahu, Gallant, Deyf, eski Hamas liderleri İsmail Haniye ve Yahya Sinvar hakkında tutuklama emri çıkarılması için başvurmuştu.
ICC, Haniyeh ve Sinvar’ın ölümlerinin ardından Ağustos ve Ekim aylarında isimlerinin dosyadan çıkartılması yönünde karar verdi.
Haniyeh Temmuz’da İran’ın başkenti Tahran’da düzenlenen bir suikastla, Sinvar ise Ekim’de Gazze’de İsrail askerleriyle girdiği çatışmada öldürüldü.
Şimdi ne olacak?
Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yargıcı Rıza Türmen, ICC’nin İsrailli siyasetçiler ve Hamas lideri hakkında tutuklama kararı çıkarmasını BBC Türkçe’ye değerlendirdi.
Türmen, kararın alınmasıyla birlikte ICC’ye taraf olan ülkelerin, bu isimlerin topraklarına ayak basmaları halinde gözaltına alınıp ICC savcılığına teslim etme yükümlülüğü altına girdiğini söyledi.
Eski AİHM yargıcı, hakkında ICC’de tutuklama kararı olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in durumunu hatırlatarak Netanyahu, Gallant ve Deyf’in seyahat etmesinin zorlaşacağını vurguladı.
Türmen, kararın Gazze’de işlendiği iddia edilen savaş suçları ve insanlık karşıtı suçlar bakımından önemine su sözlerle değindi:
“Duruşma öncesi daire, tutuklama kararını verirken delillerin geçerli olduğunu, cezai sorumluluğun olduğunu kabul ediyor.”
Türmen, bu isimlerin ICC’de gıyaben yargılanamayacağını, ancak tutuklanıp Lahey’e götürüldükleri takdirde yargılanabileceklerini de belirtti.
“Savaş suçlularının gıyabında yargılama olmuyor. Cezai sorumluluğu olduğuna karar vermiş ki tutuklama yetkisi veriyor savcılığa ve ICC’ye taraf olan ülkelere.”