VİYANA (HJ) – Albert Schweitzer House’da gerçekleştirilen etkinlik, göçün ve entegrasyonun Viyana’ya katkılarını onurlandırmak amacıyla düzenlendi.
Konferansın açılış konuşmalarını Katharina Zahradnik-Stanzel (Viyana Belediyesi – Entegrasyon ve Çeşitlilik), Vedran Dzihic (Avusturya Uluslararası Politika Enstitüsü Kıdemli Araştırmacısı ve Viyana Üniversitesi Öğretim Görevlisi) ve Cengiz Günay (Avusturya Uluslararası Politika Enstitüsü Direktörü ve Viyana Üniversitesi Öğretim Görevlisi) yaptı. Uzmanlar, göçmenlerin Viyana’daki entegrasyon sürecine dair önemli bilgiler sundu.
Etkinliğin ikinci bölümünde, Belediye Başkan Yardımcısı ve Entegrasyondan Sorumlu Belediye Meclis Üyesi Christoph Wiederkehr, “Viyana’da Eğitim ve İşgücü Piyasası: Çeşitlilik İçeren Bir Kent Toplumunda Zorluklar ve Fırsatlar” konulu bir panelde konuştu. Wiederkehr, “Misafir işçi” kuşağının tanınmasının sadece geçmişe bir bakış değil, aynı zamanda gelecek için bir yükümlülük olduğunu vurgulayarak, sorumlu bir şekilde yönetilen göçün refah ve çeşitliliğin kaynağı olduğunu belirtti.
Entegrasyon ve Çeşitlilik Dairesi Başkanı Theodora Manolakos:
Theodora Manolakos, “misafir işçi” olarak adlandırılan kuşağın önemini vurgulayarak, bu ilk büyük işgücü göçünün sadece o dönemdeki ekonomik yükselişe değil, bugünkü refahımıza da katkıda bulunduğunu söyledi. Manolakos, “İyi işleyen bir göç ve entegrasyon politikası, başarılı tedbirlerle bu deneyimler üzerine inşa edilebilir,” dedi.
Toplumsal İlerleme İçin Entegrasyon
İşgücü alım anlaşmaları kapsamında gelen göçmenler, fabrikalarda, şantiyelerde ve tekstil işçisi gibi yüksek öğrenim niteliği gerektirmeyen işlerde çalıştılar. Bugün, bu ilk neslin torunları, Avusturya’da girişimcilik, bilim, kültür ve siyaset gibi çeşitli alanlarda önemli roller üstlenmektedir. Viyana Entegrasyon ve Çeşitlilik Monitörü’nün eğitim verileri, entegrasyonun zaman aldığını ancak eğitimdeki ilerlemenin başarılı olduğunu göstermektedir.
“Göç, Avusturya’nın Başarı Hikayesinin Bir Parçasıdır“
Vedran Dzihic ve Cengiz Günay, Viyana’daki entegrasyonun bir başarı öyküsü olduğunu vurguladılar. Sırp ve Türk toplumları üzerine araştırmalar yürüten uzmanlar, modern bir göç ve entegrasyon mevzuatı için çağrıda bulundular. Dzihic, “Göç, Avusturya’nın başarı öyküsünün bir parçasıdır. Avusturya’yı her kuşaktan göçmeni olmadan bir gün bile düşünseniz, yerinde sayardı,” dedi.
Günay da bu düşünceyi destekleyerek, “Çeşitlilik önemli bir kaynaktır. Bu kaynağın farkına varmalı ve ondan en iyi şekilde yararlanmalıyız. Kamu kuruluşları, kurumlar ve toplum da buna hazırlıklı olmalıdır. Bir tanıma kültürü yaratmamız gerekiyor. Bu, göçmenlerin ekonomiye, kültüre, sosyal sisteme ve toplumsal yaşama katkılarını ve başarılarını kabul etmeyi de içermektedir,” dedi.
Bu etkinlik, Viyana’nın göç ve entegrasyon alanındaki tarihine ışık tutarken, geleceğe yönelik önemli dersler çıkarmak için bir fırsat sundu. Göçmenlerin başarıları onurlandırılırken, entegrasyon politikalarının önemine dikkat çekildi.