VİYANA (HJ) – Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg, Münih’te dünya liderlerinin katılımıyla gerçekleşen üç günlük güvenlik konferansını “son yılların en yoğun güvenlik konferansı” olarak tanımladı. Konferansın Pazar günü sona ermesinin ardından, “ZiB 2” programına konuşan Schallenberg, güncel krizler ve çatışmalar hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
“Suçlu ve Katil Rejim”
Schallenberg, röportaj sırasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yönetimine yönelik eleştirilerini net bir şekilde dile getirdi. “Hangi ülke komşusuna vahşice saldırdı? Kim savaş suçu işledi? Elbette o (Rusya, editörün notu) suçlu ve katil bir rejimdir” sözleriyle Rusya’yı açıkça suçladı. Bu ifadeler, Schallenberg’in diplomatik çekingenliğinin ardından geldiği için dikkat çekti.
“Taksit taksit işlenen bir cinayet”
Dışişleri Bakanı, Rus muhalif lider Alexei Navalny’nin Sibirya’daki bir esir kampında ölümüyle ilgili de konuştu. Navalny’nin ölümünü “taksit taksit işlenen bir cinayet” olarak tanımlayan Schallenberg, bu olayla ilgili de Rus rejimini sert bir dille eleştirdi. Öncesinde, Federal Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen’in aksine, Moskova’yı doğrudan suçlamaktan kaçınmıştı.
Putin Konusunda Özeleştiri
“ZiB” programının sunucusu Marie-Claire Zimmermann’ın ekonomik ve insani çıkarlarla ilgili sorularına yanıt veren Schallenberg, 2020’deki Navalny zehirlenmesi ve Rusya’ya uygulanan yaptırımlar konusunda geçmişteki tutumunu savundu. Ancak, Putin’in giderek daha kısıtlayıcı hale gelen yönetimi göz önüne alındığında, iki tarafı ayırma çabasının bir hata olduğunu kabul etti.
Ukrayna’daki Savaş ve Müzakere Görüşleri
Ukrayna’daki savaşın sona ermesi konusunda gerçekçi bir yaklaşım sergileyen Schallenberg, “Dayanıklılık ve stratejik sabır gerektiğine inanıyorum” dedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile müzakereler konusunda, Ukrayna’nın müzakerelerin zamanlaması konusunda karar vermesi gerektiğini vurguladı.
“İki devletli çözümün alternatifi yok”
Orta Doğu’daki çatışmalar hakkında da konuşan Schallenberg, İsrail’in meşru müdafaa hakkını “amasız ve fakatsız” desteklediğini ancak, İsrail dahil olmak üzere hiçbir devletin uluslararası hukukun üstünde olmadığını, bu nedenle İsrail’in uluslararası hukuk kurallarına uyması gerektiğini vurguladı.
Schallenberg, İsrail’in her eyleminde orantılılık ilkesini gözetmesi gerektiğini ve terörizmle mücadele ederken sivillerin güvenliğini tehlikeye atmaması gerektiğini ifade etti.
İsrail’in Refah’ta planladığı saldırının, sivil toplumu koruma konusunda “inandırıcı, anlaşılır ve gerçekçi bir plana” sahip olması gerektirdiğini belirtten Schallenberg, bu planlamanın öneminin Münih Güvenlik Konferansı’nda da ele alındığına dikkat çekti.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un “İki devletli çözümün Hamas’a verilen bir taviz olduğu” yönündeki görüşlerine atıfta bulunan Schallenberg, iki devletli çözümün Hamas’a verilen bir taviz olmadığını kaydetti.
Schallenberg ayrıca Orta Doğu’da barışın sağlanması için kısa vadede üç adıma ihtiyaç olduğunu belirtti: İnsani yardımın ulaştırılması, rehinelerin kurtarılması ve Gazze için somut bir planın oluşturulması.
“Gazze, Filistinli Olarak Kalmalı”
Gazze’nin Filistinli kimliğinin korunması gerektiğini (Gazze, Filistinli olarak kalmalı) ifade eden Schallenberg, iki devletli çözüme alternatif bir yol görmediğini belirtti. Schallenberg’e göre bu çözümle beraber ne İsrailliler ne de Filistinliler ortadan kaybolacak.