VİYANA (HJ) – Son haftalarda Viyana’daki çeşitli okul önlerinde meydana gelen çocuk kaçırma girişimi şüpheleri hem okulları hem de özellikle velileri tedirgin etmeye devam ediyor. Pazartesi günü bir açıklama yapan Viyana Emniyeti, yeni bir olay yaşanmadığını bildirmişti. Ancak Der Standard gazetesine konuşan bir okul müdürünün aktardığına göre, kısa bir süre sonra benzer bir vaka daha yaşandı.
Olay, Werkstätten- und Kulturhaus (WUK) binasında yer alan küçük bir özel ilkokulda öğrenim gören bir öğrencinin başına geldi. Okulun müdürü Katharina Tschernitsch’in verdiği bilgiye göre, pazartesi günü derslerin ardından Spitalgasse caddesinde tramvaya gitmekte olan bir öğrenci, tanımadığı bir erkek tarafından durduruldu. Dokuz yaşındaki çocuk, adamın kendisine “Kanka, benimle arabaya binmek istemez misin?” diye sorduğunu aktardı. Çocuğun, kişiyi “yabancı aksanı olmayan genç bir erkek” olarak tanımladığı aktarıldı.
Müdür Tschernitsch, “Neyse ki öğrenci hemen hayır demiş” dedi. Çocuğun annesini aradığını, annenin de büyük bir panikle kendisini bilgilendirdiğini söyledi. Olayın ardından Eğitim Müdürlüğü ve polis derhal bilgilendirildi. “Otuz öğrencili küçük bir okuluz, bu nedenle yaşananlar daha da fazla endişeye yol açıyor” ifadelerini kullandı. Tschernitsch, “Çocuk ikna edilseydi ne olurdu? Ya sonuç böyle hafif atlatılmasaydı?” gibi soruların zihinlerde yer ettiğini belirtti.
Polis de benzer sorulara yanıt arıyor. Şubat ayından bu yana Viyana’daki çeşitli okulların yakınlarında beş benzer şüpheli olay yaşandı. Tüm olayların ortak noktası, öğrencilerin okul çıkışında yabancılar tarafından durdurulması. Bu vakalardan birinde bir çocuğa şekerleme teklif edilirken, iki olayda çocukların kollarından tutulduğu belirtildi. Öğrencilerin ifadelerine göre şüpheliler genellikle erkek, ancak bir olayda kadın olduğu da bildirildi.
Polis: Somut bir şüpheli yok
Polis, olayların aynı kişiyle bağlantılı olduğunu düşünmüyor. Pazartesi günü Der Standard’a konuşan bir polis sözcüsü, vakalar arasında bağlantı kurulmadığını, her olayla ilgili ayrı soruşturma yürütüldüğünü belirtti. Şüpheli vakaların ardından sivil ve üniformalı polis devriyelerinin sayısının artırıldığı, ancak çocuklarla yapılan görüşmelerin henüz somut bir şüpheli ortaya koymadığı aktarıldı.
Yeni olayda da polis henüz net bir sonuca ulaşamadı. Perşembe günü yapılan açıklamada, söz konusu çocuğun zanlının kendisine şekerleme teklif ettiğini söylediği belirtildi. Polis sözcüsü, “Çocuk bu teklifi görmezden gelmiş ve yoluna devam etmiş” dedi. Şu anda başka bir ipucu bulunmadığı, ancak ilgili birimlerin bilgilendirildiği ve devriyelerin buna göre ayarlandığı bildirildi.
Farkındalık, paniğe yol açmadan sağlanmalı
Bu tür şüpheli olaylarda çocuklarla ve velilerle iletişimin dikkatli yürütülmesi gerektiği, ayrıca medyanın da hassas bir dil kullanmasının önem taşıdığı vurgulandı. Hem bilgilendirme yapılması hem de panik yaratılmaması gerektiği ifade edildi. Polis, çocukların sınırları aşıldığında yetişkinlere karşı da kendilerini savunabilmeleri için “hayır” demeye teşvik edilmesi gerektiğini, tehlike durumunda yardım çığlığı atarak mağaza gibi “kurtuluş noktalarına” gitmelerinin önemini vurguladı.
Okul müdürü Tschernitsch de çocuklara korku aşılamamanın önemine dikkat çekti. “Çocuklar okula tek başına gitmeye devam edebilmeli” dedi. Ancak olası bir olayda ne yapmaları gerektiğini bilmeleri gerektiğini vurguladı. Tschernitsch’e göre, bu denge en etkili korunma biçimini oluşturuyor.