VİYANA (HJ) – Bank Austria, özellikle Viyana’daki IT merkezinde yüzlerce çalışanın işten çıkarılacağını duyurdu. Öne çıkan bilgilere göre, UniCredit Services GmbH’nin Kasım ayına kadar kapatılması planlanıyor. Bu süreç, toplamda 280 çalışanı etkileyecek. Bunlardan 200’ü işten çıkarma riskiyle karşı karşıya kalırken, 80 çalışanın ise diğer departmanlara ya da şubelere transfer edilmesi bekleniyor.
oe24’ün güvenilir bir kaynaklara dayandırdığı haber göre, Bank Austria Viyana’da yüzlerce çalışanını işten çıkarılmak üzere AMS’in erken uyarı sistemine kaydettirdi.
Bank Austria’nın IT hizmetleri daha önce UniCredit Services GmbH tarafından sağlanıyordu. Şimdi ise bu hizmetlerin gelecekte Romanya ve İtalya’ya taşınacağı belirtiliyor. Ancak, sadece bir avuç çalışanın İtalya’ya taşınmayı düşündüğü belirtildi.
İşten Çıkarılanlar ve Sosyal Programlar
Banka yönetimi ve işçi konseyi, etkilenen çalışanlar için bir sosyal program hazırlıyor. Programın odak noktası, 55 yaşın üzerindeki çalışanların yeniden yerleştirilmesinin zor olacağı gerçeği üzerine kurulu. İtalya’daki yeni IT departmanına geçiş yapacak olanların sayısı ise oldukça sınırlı.
Bank Austria’dan yapılan açıklamada, bu değişikliklerin “UniCredit Unlocked” adlı devam eden bir dijital dönüşüm sürecinin bir parçası olduğu belirtildi. Banka, süreci basitleştirmeyi, mevcut BT sistemlerini değiştirmeyi ve modern teknolojilere odaklanmayı hedefliyor.
Önümüzdeki Üç Yıl İçinde Çok Kişi İşten Çıkarılacak
Banka yetkililerinden alınan bilgilere göre, önümüzdeki üç yıl içinde Bank Austria çalışanlarının yaklaşık dörtte biri, yani binin üzerinde çalışan işten çıkarılabilir. Bu, bankanın yapısal bir dönüşüm sürecinde olduğunu ve iş gücünde önemli değişiklikler yapılacağını gösteriyor.
Banka, UniCredit Services GmbH’deki çalışanların çoğunu 2022’de UniCredit Bank Austria’ya entegre ettiğini belirtiyor. Kalan çalışanlara UniCredit SpA’ya transfer olma fırsatı sunuluyor.
Bank Austria ve UniCredit’in bu hamleleri, Avrupa bankacılık sektöründe yaşanan dijitalleşme ve yeniden yapılanma eğilimlerinin bir yansıması olarak görülüyor. Ancak, bu süreçte yüzlerce çalışanın geleceği belirsizliğini koruyor ve bu durum, işçi hakları ve sosyal sorumluluk açısından önemli soruları gündeme getiriyor.